İnsanlık tarihi, ne yazık ki ilerleme kadar yıkımla da yazılmıştır. Bu tarihin en karanlık sayfalarını ise soykırımlar ve toplu katliamlar oluşturur. Irk, din, dil ya da siyasi görüş gibi farklılıklar bahane edilerek yapılan bu sistematik yok edişler; yalnızca milyonlarca insanın yaşamını değil, aynı zamanda birer kültürel miras olan halkların hafızasını, tarihini ve izlerini de silmeyi amaçlamıştır. Soykırımlar, yalnızca geçmişte yaşanmış olaylar değil, insanlığın ortak vicdanında açılmış kapanmayan yaralardır.

Bu infografik yarışması, işte tam da bu acı mirası unutmamak ve unutturmamak için düzenlenmektedir. Grafik tasarımın güçlü anlatım dili aracılığıyla, tarihte işlenmiş büyük insanlık suçlarına ışık tutmak; geçmişin karanlığından bugünün genç kuşaklarına bir etik farkındalık köprüsü kurmak amaçlanmaktadır. Kızılderili soykırımından Ruanda’ya, Srebrenitsa’dan Kamboçya’ya uzanan bu kıyımlar; hafızalarda yalnızca istatistik değil, bir insanlık dersi olarak yer edinmelidir. Ancak bu yarışmanın amacı sadece geçmişi hatırlatmakla sınırlı değildir. Tarihin kendini tekrar etmemesi için, gözlerimizi bugüne çevirmemiz gerekmektedir.

Yarışmanın ikinci bölümü, işte bu yüzden Gazze’de yaşanan sivil katliamları konu edinmektedir. 21. yüzyılın ortasında, tüm dünyanın gözleri önünde, çocukların, sivillerin, hastanelerin ve ibadethanelerin hedef alınması; uluslararası insancıl hukukun açıkça ihlali, insanlığın hâlâ gereken dersi almadığını göstermektedir. Gazze bugün yalnızca bir coğrafya değil, suskun dünyanın utancı, görmezden gelenlerin aynası ve vicdanların sınavıdır.

Bu yarışma, Gazze’de yükselen ama çoğu zaman duyulmayan çığlığı görsel bir tanıklık aracılığıyla duyurmayı amaçlamaktadır. Tasarımcılar bu bölümde, yalnızca bir trajediyi anlatmakla kalmayacak, aynı zamanda sessizliğe mahkûm edilmiş hayatlara ses olacaklardır. “Dünya Soykırımlar Tarihi ve Gazze” İnfografik Yarışması; geçmişin unutulmaması, bugünün anlaşılması ve geleceğin daha adil bir dünyaya evrilmesi için tasarımcıların vicdanı ile üretimini buluşturduğu bir platformdur.

Sanatın diliyle adalet, estetiğin gücüyle hakikat ve tasarımın aracıyla toplumsal hafıza inşa edilmeye çalışılmaktadır. Bu yarışma, sadece bir grafik yarışması değil, bir vicdan çağrısı, bir ahlaki duruş ve bir tarihle yüzleşme davetidir.